göstermek

göstermek
göstermek
1. (-i, -e) jemandem etwas (A) zeigen; kennzeichnen (A); hinweisen (auf A); jemandem eine Arbeit anweisen; jemanden als schuldig hinstellen; jemanden als Zeugen benennen; gute Absicht usw zeigen, bekunden; Brille z.B. Schrift nicht erkennen lassen; Liebe usw zeigen, an den Tag legen; Mut beweisen, zeigen; Pass (vor)zeigen; Wort anführen, angeben
2. v/i alt, jung aussehen, wirken;
-i aday göstermek jemanden als Kandidaten aufstellen, vorschlagen;
-e ders göstermek jemandem die Lektion erläutern;
güneşe göstermek der Sonne aussetzen;
kendini göstermek sich zeigen; Wahrheit an den Tag kommen;
kırktan fazla göstermiyor sie wirkt nicht älter als vierzig

Türkçe-Almanca sözlük. 2013.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Schlagen Sie auch in anderen Wörterbüchern nach:

  • göstermek — i 1) Birini veya bir şeyi işaretle belirtmek Vitrindeki oyuncağı parmağıyla gösterdi. 2) i, e Görülmesini sağlamak, görmesine yol açmak Size kitaplarımı göstereyim. 3) Belirtmek, anlatmak Bu söz onun iyi niyetini gösteriyor. 4) e Bir şeyin etkisi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • aday göstermek — bir iş veya bir görev için birini aday olarak belirlemek, namzet göstermek Siyasi parti grupları Başkanlık için aday gösteremezler. Anayasa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • büyüklük göstermek — gönül ululuğu göstermek İnsan yaptığı işler ve bıraktığı eserlerle büyüklüğünü gösterir. A. Gündüz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çaba göstermek — bir işi başarmak için çalışmak, uğraşmak, gayret göstermek Onu kurtarabilmek için olmayacak şeylere saldırmak derecesinde bir çaba gösteriyorsunuz. H. R. Gürpınar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • faaliyet göstermek — 1) çalışmak 2) işler durumda olmak, etkinlik göstermek Casusların en çok faaliyet gösterdikleri liman da burasıydı. F. F. Tülbentçi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hüsnü kabul göstermek — iyi karşılamak, güler yüz göstermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ihtimam etmek (veya göstermek) — özen göstermek, dikkatle davranmak Sanıyordum ki şu anda ne kadar çok ihtimam gösterirsem, geçmiş yıllara ait ilgisizliğim, o denli affolacak. A. Kulin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mucize göstermek — 1) olağanüstü bir olay yaratmak Millî hareket bu son bir sene zarfında o kadar süratli bir mucize gösterdi ki büyüklüğüyle gözleri kamaştırıyor. Y. K. Beyatlı 2) sadece peygambere özgü, insan aklının ve kabiliyetinin erişemeyeceği… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • namzet göstermek — bir iş için aday belirleyip sunmak, aday göstermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • nezaket göstermek — davranışlarda nazik olmak Galiba beni tanımış olacak, ondan sonra biraz fazla nezaket göstermek istedi. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • rıza göstermek — razı olmak, onamak, uygun bulmak Yarım yamalak ıslahat tedbirlerine inanmaktansa kazaya rıza göstermek bana daha hoş görünür. Y. K. Beyatlı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”